Palmares ’86

11 A’nın arka sıralarından bir mırıltı yükseldiğinde kendinizi dünyanın en mutlu insanı sayabilirsiniz; çünkü 11 A’nın en büyük epopesi Turan Evren’i sınıfta bulabilmiş (!) ve Paris konserini dinlemiş olursunuz. Öğrenim için büyük zorluk ve “idarelerle” Marmara’ya gönderdiğimiz Evren “Bütün zamanların” en büyük bilardo ve briç oyuncusu olduğunu kanıtlamıştır. Turan’la aynı takımda (11 A) futbol oynama, onun esprilerine maruz kalmak ve onun dostluğunu kazanmak kadar güzel bir olay olamaz. Bütün bunların devamı dileğiyle… Molly

​

Evren’i tanımak bana SJ’nin son yıllarında nasip oldu. Sınıfta bulunduğu zamanlarda hiç rahat durmayan Evren, bizi şarkılarıyla ihya etmiştir. Müthiş zamanlaması ve taktikleriyle “abscence”ını 20 günde durdurmuştur. Dünyayı yeşil çuhalar ve üç top arasında gören bu arkadaşımla Marmara’da görüşmek üzere… Tıfıl

​

11A’nın arka sıralarından birinden bir name duyarsanız, anlayın ki Turan Evren denilen kadife sesli bir dostumla karşı karşıyasınız. Özellikle derslere olan ilgisizliğiyle dikkat çeken bu arkadaşımız okul günlerimizin %25’ine iştirak etmiştir. Ancak Marmara bilardonun vazgeçilmez müşterilerinden biridir. Çok değişik idealleri olan arkadaşım Evren’e ömür boyu başarılar ve her türlü özelliğe sahip olmasını dilerim. Örümcek

​

Futbol, bilardo ve briç. Bu üç oyunu mükemmel oynayabilen kişinin zaten benimle kötü arkadaş olmasına ihtimal yoktur. Fakat Evren, bu üç oyundaki kabiliyetine bir de kendisine son derece kuvvetli olan arkadaşlık duygularını ekleyince en iyi dostun ne demek olduğunu bana göstermiştir. Evren’in sevmediğim tek yanı ise bende aşırı boyutlara ulaşan at yarışı sevgisine karşı son derece duyarsız ve ilgisiz olmasıdır. Zekâ yönünden Allah’tan nasibini fazlasıyla alan bu arkadaşımın hayatta başarılı olacağına ve istediği yere kolayca geleceğine eminim. Saint Joseph sonrası hayatta “Paşabahçe’de beraber top koşturmak dileğiyle... Optique

​

Kazara 11A’ya yolunuz düşerse, o sınıfın öğrencileriyle tanışmak zorunda kalırsanız içlerinden bir tanesine çok dikkatli bakın. Tiki saçlı, sevimli yüzlü, iki cümlenin arasında bir şarkı mırıldanan birinci sınıf bir solist göreceksiniz; İşte Turan. Hayatının ve okul yıllarının büyük bir bölümünü Marmara Bilardo’da geçiren Evren, geri kalan çok az bir bölümde ise derslere gelip gider. Ayrıca ders arası eğlence ilkesini tuttuğu gibi ters çevirmiş ve eğlence arası ders haline getirmiştir. Kötü bir solist, iyi bir futbolcu, vasat bir bilardocu, ama her şeyden önemlisi mükemmel bir arkadaş olan Evren’le hep dost kalmak dileğiyle… Ateş

​

​

​

​